Bir randevudan önce kendinizi kaygılar içinde yüzüyor mu buluyorsunuz? Gününüzün yarısını acaba ne giysem diyerek mi geçiriyorsunuz? Randevu sırasında durmadan gevezelik ediyor ve sonradan vaktinizi ben ne yaptım diye düşünerek mi harcıyorsunuz?
Yazılı olmayan birçok randevu kuralı bulunmaktadır ve her biriyle baş edebilmek oldukça zordur. Dahası, daha önce birçok kötü randevu deneyiminiz olduysa, yeniden iş başına geçebilmek bir miktar korkutucu olabilir. Unutmayın, buluşmaya çıkmak iyi bir şeydir ve hayatınızı renklendirir, bunu yapmak zorunda olduğunuz için yapmamalısınız. İşte bu durumdan kurtulmak ve başarılı randevular yaşayabilmek için birkaç basit ipucu:
Odaklanmayı kaldırın
Randevuya çıkmadan önce, o güne dair başka planlar da yaptığınızdan emin olun. Eğer hiçbir planınız yoksa tüm günü randevuyu düşünerek harcarsınız ve bu da sizi aşırı derece sinirli hale getirir. Aynı zamanda, bu durum, randevu için beklentileri de yükseltir ve karşınızdaki partnerinizin sizi tanımasını zorlaştırır.
Huzurlu davranın
Hayatınızdan memnun olduğunuzu ve huzur içinde yaşadığınızı göstermek hem kadın için hem erkek için çok önemlidir. Partnerinize, hayatınıza katıldığı için çok memnun olduğunuzu hissettirirken bir yandan da hayatınızın hâlihazırdaki durumundan da mutlu olduğunuzu göstermeye çalışın. Hayatınızdan bahsederken heyecanlı olun, ama bunu yaparken kibirli davranmaktan kaçının – hayatınız hakkında palavralar atmanızı kimse hoş karşılamayacaktır.
Açık olun
Özellikle, eğer her biri hayal kırıklığıyla sonuçlanmış 20 randevuya çıktıysanız, açık ve cana yakın davranmak biraz zor olabilir.
Hal böyle iken, açık olmak, öğrenmek ve kendinizi geliştirmek için son derece önemlidir. Bu durum hem kendiniz ile ilgili açık olmak hem de ilişki içerisinde açık olarak, karşınızdakinin ne söylediğini dikkatlice dinlemek olarak özetlenebilir. Bu sizin, karşınızdaki kişiyi hayatınızda dâhil etme cesareti gösterdiğinizin bir işaretidir.
Randevudan önce, karşınızdaki insanı tanıdığına dair çok güçlü hisler besleyebilir, aranızdaki elektriğin muhteşem olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak randevu saati gelip çattığında, bu elektriğin artık var olmadığını gördüğünüzde olay tam bir hayal kırıklığına dönüşür.
Bunun nedeni, genellikle, açık olmamaktır. Açıkçası, bunun anlamı, karşınızdaki hayatınız ya da geçmişiniz ile ilgili her bir minik detayı anlatmanız gerektiği değildir, ya da partnerinizin bunu yapmasını da beklememelisiniz, ancak kişiliğiniz ile ilgili birkaç küçük detay paylaşın ve bu konuda partnerine de sorular sorun. Aynı zamanda, karşınızdakinin anlattığı şeylere karşı, çok fazla tavsiye vermeden, tamamen açık bir şekilde dinliyor görünün.
Karşınızdaki kişi, size düşüncelerinizi sorana yahut tavsiyenizi isteyene kadar anlattıkları şeyi ilgili bir şekilde, sessizce dinlemeye devam edin.
İletişim üzerinden güven verin
Kadınlar gerçekten iyi bir iletişimi memnuniyetle karşılarlar ve genellikle, erkeklere oranla daha kolayca iletişime geçebilirler. Bu bağlamda, bir kadın, randevudan birkaç gün sonrasına kadar hiç haber alamadığı bir erkeğin üzerini hemen çizerler. Ne yazık ki bu erkekler tarafından sıklıkla yapılan bir hatadır –yazmamak-, randevunun kötü geçtiğini doğrudan söylemektense yazmamayı tercih eder erkekler.
İletişim, kadın için bir güven kaynağıdır, dolayısıyla, bir erkek olarak, daima iletişimde kalmaya çaba harcamalısınız. Bununla birlikte, elbette bunun bir sınırı vardır! Durmadan yazarak onu boğmayın. Aynı zamanda, partnerinizden gelen aramalara ve mesajlara hemen dönüş yapıyorsanız, bu her iki taraf için de güven verici bir eylem olacaktır.
Bir kadın olarak, randevudan sonra sabırlı olmaya çalışın. Eğer ilk gün size yazmadıysa sakın paniklemeyin. Her şeyden öte, erkekler, umutsuz görünmeyi sevmezler. Tüm yaşananlardan sonra eğer size yazmıyorsa, yeni bir kişiyle yolunuza devam etmeye çalışın. Denizde birçok balık vardır, bu yüzden, bir olumsuz randevudan sonra hemen pes etmeyi gerektirecek hiçbir sebep yoktur.
Flört, flört, flört
Her ne kadar gergin olsanız bile, partnerinizle flörtleşmeye çalışın. Bunu yapmazsanız, randevunuz bir arkadaş toplantısına dönüşebilir ya da sıkıcı bir hal alabilir. Göz temasını koruyun, küçük dostane dalga geçmelerde bulunun ve partnerinize nazikçe dokunun – elbette karşınızdaki kişinin yaydığı minik sinyallerde olsun gözünüz, böylece sınırları aşmamış olursunuz.
Her şeyi ciddiye almayın
Mizah hem kadın için hem de erkek için hayatın en önemli parçalarından biridir. Kahkaha, bir yandan gerginliklerinizden kurtulup rahatlamanızı sağlarken bir yandan da randevuyu çok fazla ciddiye almadığınızı gösterir.
Bir oyuna dönüştürün, birbirinizi tanımaya çalışırken, olayları da akışına bırakmaya özen gösterin. Aynı zamanda, bir erkeğin ya da bir kadının karşısındakine kahkahalar atması ve olayları çok ciddi değerlendirmemesi, gerçekten ilgi çekici görünür.
Verdiğiniz sözleri tutun
Tutamayacağınız şeyler konusunda söz vermeyin. Örneğin, eğer sesli düşünerek “birlikte bir seyahate çıksak ne kadar güzel olur” ya da “ileride mutlaka ailemle tanışmalısın” gibi şeyler söylüyorsanız karşınızdaki bunları söz olarak alabilir. İlk birkaç buluşmada bu tip sözlerden kaçının, ta ki partnerinizin, hayallerinizin insanı olduğundan emin olana kadar. Hatta bu basit kural, “bunu yine tekrarlamalıyız” gibi çok basit sözler için bile geçerlidir, ya verdiğiniz sözleri tutun ya da böyle şeyler söylemeyin.
Aynı zamanda, ilk birkaç randevu boyunca, geleceğe yönelik planlar içeren konulardan mümkün olduğunca uzak durmak yerinde bir karardır, çünkü bunlar tam anlamıyla korkutucu olabilir! İlk buluşmada gelecek planları yapmaktansa, işleri oluruna bırakın.
Kararlar, kararlar
Tanışma, buluşma dünyasında en sık tartışılan konulardan biri de, ilk buluşmada cinsellikten bahsetmenin mi bahsetmemenin mi daha iyi olduğudur. Bu konu, kişiden kişiye farklılık gösterse de genel kanıya sadık kalmak önemlidir. Araştırmalar gösteriyor ki, ilk geceden seksle sonuçlanan buluşmalarının birçoğunun, ilişkilere doğru dönüşmektedir, ancak mümkün olduğunca uzak durmakta fayda vardır.
Eğer partnerinizle ciddi bir birliktelik kurmayı düşünüyorsanız, beklemek genellikle en iyi karardır. Bir erkek olarak, partneriniz sizi evine davet etmekte tereddüt ediyorsa, muhtemelen sizinle önce başka şeyler de yaşamak istediğinin farkında olmalısınız.
İnisiyatif alın, ancak zorba olmayın
Bu buluşma ipucu inanılmaz derecede önemlidir, özellikle erkekler için. Çeşitli girişimlerde bulunun ve ilişkide önderlik etmeye çalışın, ancak asla ona ne yapması gerektiğini söylemeyin. Ona rehberlik edin, böylece, daha sonradan onu baştan çıkarabilirsiniz. Her ne kadar klişe ve modası geçmiş gibi görünse de, kadınların çoğu, kapılarını açan ve biraz da korumacı davranan erkekleri çok daha çekici bulmaktadırlar. Hal böyledir, çünkü kadınlar, bilinçaltlarında “kendilerini koruyacak” bir erkek aramaktadırlar.
Bu nedenle, siz önderlik ederken, kadın (tekrarlıyoruz, bilinçaltında) kendini güvende hissedecektir. Tabii ki, bunu olabilecek en doğal şekilde yapmanız gerekmektedir. Ayrıca, eğer bir kadına aşırı sevimli görünürseniz, sizi muhtemelen artık arkadaşı olarak görmeye başlayacaktır – ki bu da kesinlikle istediğimiz bir şey değildir. Bu tamamen sevecen ve ilgili olmakla alakalıdır, ancak aşırıya kaçılmamalıdır. Spontane davranın ve partnerinize beklemediği bir şey yapmayı önerin. Eğer farklı bir önerisi varsa, hızlıca yapmayı sevdiğiniz bir şey olup olmadığına karar verin.
Ne istediğinize karar verin
En önemli kısım elbette, tam olarak ne istediğinize önce kendinizin karar vermesidir. Hangi amaçla bir randevuya çıkıyorsunuz? Sadece tek gecelik bir ilişki mi olacak, yoksa bir kız arkadaş mı istiyorsunuz? Unutmayın, randevular, hayatınızı zenginleştirir. İnternetten tanışma ile ilgili daha fazla detayı buradan bulabilirsiniz.
İyi eğlenceler!
